En zengin Amerikalılar ve karbon ayak izleri
Massachusetts Amherst Üniversitesi tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışma](https://doi.org/10.1371/journal.pclm.0000190), en zengin Amerikalıların, yani geliri en yüksek %10'luk dilime girenlerin, ülkenin toplam sera gazı emisyonlarının %40'ından sorumlu olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma, geliri, özellikle de finansal yatırımlardan elde edilen geliri, bu geliri elde etmek için kullanılan emisyonlarla ilişkilendirmektedir.
Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) 30 yıllık (1990-2019) hane halkı düzeyindeki gelir verilerini bu geliri elde etmek için kullanılan emisyonlarla ilişkilendiren çevresel olarak genişletilmiş bir girdi-çıktı analizi yaparak emisyon sorumluluğu ve iklim finansmanı konusunda yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Araştırmacılar, hem tedarikçi hem de üretici bazlı sera gazı emisyon yoğunluklarını hesaplamak için Eora MRIO veri tabanındaki 2,8 milyardan fazla sektörler arası transferi kullanmış ve bunları IPUMS Mevcut Nüfus Anketi'nden alınan 5 milyondan fazla ABD'li bireye ait ayrıntılı gelir ve demografik verilerle ilişkilendirmiştir.
Sonuçlar, yatırıma odaklanan alternatif bir gelir veya hissedar temelli karbon vergisinin, geleneksel tüketici temelli üst sınır ve ticaret veya karbon vergisi seçeneklerine göre eşitlik avantajlarına sahip olabileceğini ve iklim finansmanı için gelir toplarken karbonsuzlaşmayı teşvik etmek için yararlı bir politika aracı olabileceğini göstermektedir.
Çalışmanın temel bulgularından bazıları şunlardır
- Emisyon eşitsizliği: Ekonomik ve ırksal hatlar arasında önemli ve artan emisyon eşitsizliği
- En yüksek %10: 2019 yılında, ABD'deki toplam emisyonların %40'ı en yüksek gelire sahip %10'luk kesimin gelir akışıyla ilişkili olacaktır
- En yüksek %1: Hanelerin en yüksek gelirli %1'i için (gelirleri ulusal emisyonların %15-17'si ile ilişkilidir), yatırım varlıkları emisyonlarının %38-43'ünü oluşturmaktadır.
- Yatırımlar: Önemli bir yatırım stratejisi yelpazesi hesaba katıldıktan sonra bile, bu gruba tahakkuk eden pasif gelir, ABD emisyonlarının dağılımını şekillendirmede önemli bir faktördür.
Bu çalışma, gelir ve sera gazı emisyonları arasındaki ilişkiye dair değerli bilgiler sunmakta ve emisyon eşitsizliği ile iklim finansmanının ele alınmasına yönelik potansiyel çözümler önermektedir.